Fen Lisesi/9. Sınıf/Fen Lisesi Biyoloji/Yaşam Bilimi Biyoloji/Biyoloji ve Canlıların Ortak Özellikleri

From Wikiversity
Eğitim seviyesi
Bu öğrenim kaynağı ortaöğrenim (lise) seviyesindedir.
Biyoloji konusunu Vikipedi'de de okuyabilirsiniz.

Biyoloji ismi eski Yunanca bios (yaşam) ve logos (bilim) kelimelerinden gelmekte, yaşam bilimi anlamını taşımaktadır. Canlıların yaşamını, yapısını, özelliklerini, davranışını, birbirleriyle ilişkisini, yeryüzündeki dağılımını ve cansız varlıklarda ilişkisini inceler. Sahip olduğu geniş araştırma, inceleme ve uygulama alanı sayesinde çok sayıda alt dallar türetmiştir. Bu alt dallar kendi konularına göre ayrıntılı çalışmalar sürdürüp, sonuçları diğer bilim dalları ile paylaşmaktadır. Bu sonuçlardan tıp, veterinerlik, diş hekimliği, çevre mühendisliği, genetik mühendisliği, ziraat, eczacılık, tarım, ormancılık gibi bir çok sektör yararlanmaktadır. Biyoloji bilimi üzerindeki çalışmalar bu bilim dalının gündelik hayatımızla olan ilişkisini de göstermektedir.

Biyolojinin alt dallarından bazıları şunlardır:

  • Anatomi
  • Biyokimya
  • Biyoteknoloji
  • Ekoloji
  • Embriyoloji
  • Fizyoloji
  • Genetik Mühendisliği
  • Histoloji
  • Mikrobiyoloji
  • Sitoloji

DNA teknolojileri[edit]

Biyoteknoloji, genetik mühendisliği gibi çalışmalarda kullanılan DNA teknolojileriyle bitki, hayvan ve mikroorganizmalar geliştirilerek doğada hazır bulunmayan veya üretilemeyen ürünler elde edilir. Besin değeri daha yüksek olan meyve ve sebzelerin, yan etkileri azaltılmış ilaçların, endüstriyel ürünleri daha ucuz yöntemlerle üretimi hem yaşam kalitesine, hem de ülke ekonomisine faydası bulunan örneklerdir. Genetik alanda yapılan çalışmalarla insan genomunda yer alan genlerin tespit edilmesiyle kalıtsal hastalıkların bir çoğu tedavi edilebilmiştir.

Günümüzde karşılaşılan problemlerden biri fosil yakıtlar tükendiğinde insanların enerjiyi nasıl ve nereden üreteceğidir. Biyolojik çalışmalarla bu sorun için bir çok çözüm bulunmuştur. Bu çözümlerden biri olan biyodizel yakıtlar; ayçiçeği, hindistan cevizi, kanola tohumu ve palmiye gibi bitkilerden üretilmiştir. Fakat maliyet ve gıda yetersizliği sebebiyle bu yöntem tercih edilmemektedir. En uygun yöntem olarak, restoranların ve endüstriyel gıda üreticilerinin atık bitkisel yağlarının kullanımı görülmüştür. Atık yağların maliyeti düşük olmakla birlikte çevre temizliğine de katkı sağlamaktadır. Biyodizel yakıtlar yandığında atmosfere verdikleri kardondioksit () gazı, normal yakıtların yarısı kadardır. Atık yağlar biyodizel yakıt üretimi için toplanmaktadır.

Enerji kaynağı tüketimini azaltacak bir diğer çözüm yolu ise biyogaz üretimidir. Biyogazlar bitki atıkları ve hayvan gübreleri gibi organik maddelerin oksijensiz solunum sonucu üretilen, bileşiminde metan ve karbondioksit () bulunan bir gaz karışımıdır.

Biyologlar tarımsal zararlılarla mücadele etmek için kimyasal yöntemler yerine biyolojik yöntemleri tercih etmektedir. Kimyasal çalışmalarda kullanılan bazı tarım ilaçları suda çözünemediği için doğada birikir ve canlılara zarar verir. Biyolojik çalışmalar doğada hazır bulunan denge unsurları esas almaktadır. Doğal ortamda tarım ürünlerine zarar veren canlıların sayısı arttığında bu zararlılarla beslenen canlı sayısı da artar. Biyolojik çalışmalarla bu sayılar kontrol altına alınabilmektedir.

Kenelerin Kontrol Altına Alınması[edit]

Kümes hayvanları konusunu Vikipedi'de de okuyabilirsiniz.

Tavuk, horoz gibi kümes hayvanları doğal ortamda insanlar için büyük bir tehlike olan kenelerle beslenerek ortamdaki kene sayısının artmasının önüne geçmektedir. Fakat kuş gribi salgını sebebiyle bir çok kümes hayvanı telef olmuştur. Kümes hayvanlarının azalmasının yanı sıra küresel iklim değişikliği gibi bir çok sebepten dolayı kene sayısı artmıştır.

Türkiye'de 2002 yılında ilk kez bir kene ısırması sonucu Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı ortaya çıkmıştır. Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel Müdürlüğü tarafından Tarım ve Orman Bakanlığı'nın talimatıyla yapılan bir araştırmada keklik, beç tavuğu gibi kümes hayvanlarının kene ile biyolojik mücadelede etkili olduğu ortaya çıkmış, bu hayvanlar hastalığın yayıldığı bölgelere dağıtılmıştır.

Hücresel Yapı[edit]

Amip (tek hücrelidir)
Öglena (tek hücrelidir)
Karga (çok hücrelidir)
Yaprak (çok hücrelidir)

Her canlı kendilerine özel işlev ve karakteristik özelliklere sahip hücrelerden oluşmaktadır. Hücreler, organizmaların canlılığını gösteren en küçük birimlerdir. Prokaryot ve ökaryot hücreler olmak üzere ikiye ayrılırlar.

  • Prokaryot hücreler: Çekirdeği ve zarlı organelleri bulunmayan hücrelerdir. Arkeler ve bakteriler prokaryot hücreli canlılara örnektir.
  • Ökaryot hücreler: Çekirdeğe ve zarlı organellere sahip hücrelerdir. Alg, amip, mantar, öglena, bitki ve hayvanlar ökaryot hücreli canlılardır.

Tüm canlılarda hücrelerin solunum, sindirim, beslenme, boşaltım gibi durumlar belirli bir düzen içinde gerçekleşir. Canlılar tek hücreli ve çok hücreli olmak üzere ikiye ayrılırlar:

  • Tek hücreli canlılar: Amip, bakteri, öglena, paramesyum gibi canlılardır. Çıplak gözle görülemezler; mikroskopa ihtiyaç vardır.
  • Çok hücreli canlılar: Şapkalı mantar, bitkiler ve hayvanlardır. Çıplak gözle görülebilir.
Bu Sayfada Çalışma Devam Etmektedir

Katkı sağlamak isteyenler için. Lütfen yakın zamanda katkı yapılmışsa katkı sağlamadan önce Tartışma sayfasında iş bölümü yapınız.